Bu kategorideki bütün yazılar: Haberler

HAREKET VARSA YAŞAM VAR

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkam Kömürcü, hastaların en çok şikayet ettiği konular arasında gelen bel fıtığı ve menisküs rahatsızlıkları ile ilgili hayati bilgiler verdi.

İnsanların sadece otururken değil, normal hayatı sürdürürken de yapılan duruş bozukluklarının sırt, bel hatta boyun ve kas ağrısı üzerinde etkili olabileceği konusunda uyaran Kömürcü, ‘Hareket varsa yaşam var, kemik ve kaslar hareketle yaşar, hareketsiz yaşam beraberinde kas iskelet hastalıklarını beraberinde getirecektir’ diyerek özellikle pandemi döneminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Akdeniz Bülten okuyucuları için dolu dolu içeriğe sahip bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifle okumanız dileğiyle…..

Okuyucularımız sizi yakından tanımak ister, bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1979 Ankara doğumlu olan Erkam Kömürcü, 1996 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimine başladı. Eylül 2002 dönemi Tıpta Uzmanlık Sınavını (TUS) kazanarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde uzmanlık eğitimine başladı. 2008 yılında uzmanlık tezini verip, başarıyla ortopedi ve travmatoloji uzmanı olarak meslek hayatına başladı. 2015 yılında girdiği Doçentlik Sınavında başarılı olarak Doçent ünvanını almaya hak kazanan Kömürcü ; çocuk ve yetişkin omurga cerrahisi, erişkin eklem rekonstrüksiyonu (kalça ve diz protezleri), spor travmaları, pediatric ortopedi alanında da  oldukça tecrübe sahibi.

Ortopedi dediğimiz zaman ilk aklımıza gelen vücudumuzun kas ve iskelet sistemi. Peki bizler kas ve iskelet sistemimizi doğru kullanıyor muyuz?

Genel olarak iyi kullanamıyoruz. Polikliniğe gelen hastalarımdan gördüğüm kadarıyla kas iskelet sistemine etki eden çoğu sağlık sorunları vücudumuzu doğru kullanamadığımızdan olduğunu görüyorum. İş hayatında da, günlük yaşantımızda da ve spor yaparken de bilinçsiz yapılan bazı hareketler ciddi problemlere yol açabilmekte.

Kadınların en büyük sorunları bel fıtığı. Özellikle çalışan kadınların ayakkabı tercihi bel fıtığını tetikliyor mu? Nasıl bir ayakkabı kullanmalıyız ve ayakkabı alırken neye dikkat etmeliyiz ?

Sadece kadınların değil bel fıtığı birçok kişinin büyük bir problemi. Sadece ayakkabı kullanmayı suçlayamayız bel fıtığı için. Fakat yanlış ayakkabı kullanı mı bir çok kötü etki bırakıyor. Omurga sağlığı için de kas iskelet sistemi sağlığı içinde daha ergonamik daha ortopedik ayakkabıları tercih etmekte fayda var. Tabiki bu demek değil ki, topuklu veya babet ayakkabıları hiç giyinmeyin… Tabi ki tercih edilebilir ama haftanın her günü her saati olmamalı…

Bel, boyun fıtığı belirtileri nelerdir? Hasta hangi durumlarda size geliyor, bu konuda yeterince bilinçli bir toplum muyuz?

Fıtık etkilenen kas grubuna bağlı olarak; şiddetli ağrı, tüm ekstremite boyunca ağrıya eşlik eden uyuşma ve karıncalanma, güçsüzlük, hissizlik, yanma, bazen idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma gibi belirtiler verebilir.

Toplumuzda hemen hemen birçok hastalığın tedavileri için önyargılar var. Bunlardan sıkça rastladıklarımızdan biri de bel ameliyatları… Sizin hastalarınızla aranızdaki iletişimlerde ameliyata karşı bir güvensizlik ya da iyileşmeme hissi olursa tavrınız ne oluyor?  Hastalarınızı nasıl ameliyata ikna ediyorsunuz?

Şunu net olarak söyleyebilirim ki; konumuz bel fıtığı ise bel ameliyatında ameliyat endikasyonu yani lüzumu yüzde 10 dan fazla olmamalı. Yani hastaların yüzde 90 ı ameliyatsız tedavi olabilmekte. Toplulumumuz ön yargılarında haklılık payı var çünkü her bel fıtığı ameliyat edilmemeli. Patlamamış fıtık 6 ay içinde uygun tedavi ile tamamen normal sağlıklı haline dönebilir. Örneğin büyük olup, çok tehdit edici olmayan, yılda birkaç defa tutulmalara sebep olan fıtıklar hastayı çok rahatsız etmiyorsa, hastanın yaşam kalitesini bozacak seviyeye gelene kadar sadece ağrılı dönemlerde ilaçla devam etmek önerilir.  Önemli olan ağrılı dönemi düzgün geçirmek. Fakat yüzde 10 luk kısım var ki o grupta hastalarda zaten çok ciddi ağrıların yanında güçsüzlük duyu kaybı gibi bazı fonksiyonlar kaybolmakta. Bu durumlarda zaten hasta ameliyat denildiğinde ikna etmeye gerek kalmıyor.  O yüzden ben sadece doğru yani ameliyat endikasyonu olan hastaya ameliyat önerdiğimden hastayı ameliyat için ikna etme çabasına girmiyorum.

Son bir yıldır korona Kovid-19 nedeniyle yediden yetmişe sağlık sorunları yaşıyoruz. Özellikle belli yaş üstünde hareketsizlik ve buna bağlı gelişen sorunlar doğuyor. Sizin, yaşlılarımızın bu süreci en sağlıklı şekilde geçirmeleriyle ilgili tavsiyeleriniz nedir?

Hareket varsa yaşam var, kemik ve kaslar hareketle yaşar, hareketsiz yaşam beraberinde kas iskelet hastalıklarını beraberinde getirecektir nitekim de osteoporoza bağlı kemik erimeleri ciddi oranda bu dönemde arttı. Tabiki bunu izleyen kalça kırıkları. Bu dönemde yerli dengeli beslenme, bedensel aktivite mutlaka tavsiye ederim. Vücudun sesine kulak vermeyi ihmal etmemelerini mutlaka öneririm. Çünkü covid varken diğer hastalıklar kaybolmuş değil devam ediyor.

Uzaktan eğitim nedeniyle öğrencilerimiz bilgisayar başında uzun saatler geçiriyor. Buna bağlı olarak maalesef birçok rahatsızlıklar çıkıyor. Öğrencilerimize tavsiyeleriniz nelerdir?

Uzun süre bilgisayar başında oturmak, hareketsiz yaşam kas iskelet sistemi hastalıklarını da beraberinde getirir. Özellikle de postürü bozuk, ergonomik olmayan pozisyonlar yeni gelişmekte olan kemiklerimizde sonradan tedavi gerektirecek bozukluklara yol açabilmektedir. Tavsiyem, evde hareketi fiziksel gelişimini ihmal etmemeleri. Ergonomik masa ve sandalye kullanımına dikkat etmelerini öneririm.

Menisküs nedir ve kimlere uygulanır?

Menisküs halk arasında hastalık olarak bilinmesine rağmen menisküs vücudumuzun bir organımızın bir parçasıdır. Menisküs,  diz bölgesindeki kıkırdakları koruyan önemli bir yapıdır. Bu yapı, vücudun en işlek eklem yerlerinden biri olan dizlerde hareket için gerekli bir yapıdır. Menisküsün hastalıkları vardır. Yırtılma, kıkırdak dokusunun bozulması vs.. bu durumlarda hastalıklarına yönelik tedavi algoritmaları vardır. Artroskopi de bunlardan birisidir. Artroskopi denilen özel bir teknikle hastaların dizlerine çok küçük delikler açılarak, bu deliklerden içeriye kameralı optik bir cihaz sokulması vasıtasıyla el aletleriyle zarar gören yapı onarılmaktadır.

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hastalarınızın cerrahi işlemleri daha konforlu geçiyor. Ameliyathane içinde kullandığınız teknolojik aletlerin hızına yetişilemiyor. Bilim ve teknolojinin günden güne yenilenen yüzü sizi ne yönde etkiliyor?

Öncelikle bilim ve teknolojik ilerlemeler bizim ve hastalarımız için oldukça önemli. Daha güvenli daha başarılı tedavi çözümleri bulabiliyoruz hastalarımız için. Daha önce çözüm bulamadığımız veye bulup çok zahmetli uyguladığımız tedaviler, teknoloji ve endüstrinin ilerlemesi ile güvenli bir şekilde çözüme ulaşabilmektedir. Şunu da söylemekte fayda görüyorum, teknolojik ve endüstrik gelişimler bazen aşırı tedavileri de yanında getirmekte. Daha önce ameliyatsız tedavi ettiğimiz bazı hastalıklar endüstrinin ısrarlı teşvikiyle ameliyat edilerek tedavi edilmeye başlanılabiliyor. Burada hekimin dengeli ve daha gerçekçi konuyu ele almasında fayda görüyorum.

Fizik tedavinin öneminden bahseder misiniz?

Fizik tedavi ve ortopediyi birbirinden ayrılmaz bir bütündür.Kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde Ortopedi ve fizik tedavi birbirbi tamamlayan bilim dallarıdır. Gerek cerrahi öncesi gerek sonrasında gerekli fizik tedavi desteği alınmadığı taktirde ameliyattaki başarı şansı daha az olacaktır.

Son zamanlarda sıkça duyduğum kemik ve boy uzatma ameliyatları var. Bu cerrahı uygulama kimler için uygun?

Kemik uzatma ameliyatlarını ikiye ayırmak gerekir. Tedavi amaçlı ve estetik amaçlı. Tedavi amaçlı boy uzatma tedavileri herhengi bir nedenle ekstremite( kol,bacak) eşitsizliği olan veya cücelik gibi durumlarda uygulanan tedavi yöntemidir.

Değerli Dr. Erkam Bey’ e bizlere vermiş olduğu kıymetli bilgiler için teşekkür ediyorum. Tüm okuyucularımıza sağlıklı günler diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla…

Röportaj: Eylül Ayça Karakuş

Kaynak: http://www.akdenizbulten.com/hareket-varsa-yasam-var/27646/

 

İçeriği Gör

Kesilecek bacağı 9 santimetre uzatıp kurtardılar

İstanbul’da yaşayan Hayrettin Yılmaz, özel bir şirkette taşımacılık yapıyordu. Bundan tam 8 ay önce kullandığı araçtan mal indiren Hayrettin Yılmaz, arkasından kamyon çarpması sonucu ağır yaralandı. İki aracın arasında sıkışan Yılmaz’ın bacakları ezildi. Sol bacağı kırılan, sağ bacağı ise hem kırılan hem de ezilen genç adam, apar topar hastaneye kaldırıldı. Sağ bacağında oluşan doku ve damar kaybı sonrası bacağını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Yılmaz, 3 ameliyat geçirdi. Dokuları temizlenip zarar gören 9 santimetrelik kemiği çıkarılan Yılmaz, uygulanan kemik uzatma tedavisi sonrası yeniden yürümeye başladı.

“ÇOCUĞUMLA YENİDEN GEZEBİLECEĞİM”

Zorlu bir tedavi süreci geçirdiğini belirten Hayrettin Yılmaz, “İlk bir iki saniye hiçbir şey hissetmedim. Bana çarpan aracı geri çektiklerinde o zaman acı duymaya başladım. Sol bacağımda kırık vardı ancak sağ bacağım tamamen ezilmişti. Bacaklarımı olay yerinde sıkıca bağladılar, hastaneye geldim. O an bacağımı kaybettiğimi ve çocuğumu bir daha gezdiremeyeceğimi düşündüm. 8 ay benim için çok zor geçti özellikle geceleri ağrıdan uyuyamıyordum. Aylar sonra yürümeye başladığımda çok mutlu oldum. Koltuk değnekleriyle bile olsa çocuğumu gezdirebileceğimi düşündüm. Bundan sonra hayatım çok daha farklı olacak. Ben işim nedeniyle çocuğuma ve eşime çok fazla vakit ayıramıyordum. Artık onlarla daha fazla vakit geçirmek istiyorum” dedi.

KEMİK VE DOKULAR PARAMPARÇA OLMUŞTU

Hayrettin Yılmaz’ın acil servise getirildiğinde kemik ve dokularını kaybettiğini ifade eden İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkam Kömürcü, “Hastamız acil servisimize getirildiğinde iki bacağı da kırıktı. Sol bacağının durumu biraz daha iyiyken sağ bacağında ise dizden aşağısındaki kemikler paramparça olmuştu. Sadece birkaç kas parçası, bir sinir ve damarı mevcuttu. Bacağı kesilecek düzeydeydi, bacağını kaybedebilirdi. Hastanın genel durumu kan kaybından dolayı kötüydü, anestezi ve acil servis doktorlarının özverili çalışmasıyla acil olarak ameliyata alındı ve yaşamsal fonksiyonları normale getirildi. Bacağın dolaşımı bozulmuştu. Biz hastamızı acil olarak ameliyata aldık. Dokuları temizleyip tekrar damarlanmasını sağladık. Damar cerrahisiyle damarlarını onardık. Bacağın ön tarafında sinir yaralanması mevcuttu, onu onardık. Gelecekteki enfeksiyon riskini önlemek adına kirli dokuları da vücuttan uzaklaştırdık” diye konuştu.

“KEMİK 9 SANTİMETRE UZATILDI”

İlk ameliyatta kirli doku olduğu ve kemik iltihabını önlemek için 9 santimetrelik bir kemik parçasını vücudun dışına çıkardıklarını anlatan Doç. Dr. Erkam Kömürcü, uyguladıkları tedavi hakkında şu bilgileri verdi:

“Hastanın yüzde 40 ila 60 arası bir şansı vardı. Vücuttaki onarmaya zaman verdikten sonra kemik boşluğunu doldurmaya karar verdik. Bacağın kurtulduğundan emin olduktan sonra oradaki kemik boşluğu doldurma aşamasına geçtik. Bacağının durumu çok kötüydü. Hem ezilme olmuş hem de damarı büyük ölçüde parçalanmıştı. Ayrıca bacağındaki iki büyük sinirden biri de zedelenmişti. Biz bu damar ve siniri de onardık. Damar cerrahisiyle ekip çalışması şeklinde çalışarak hastamızın bacağını kurtardık. 3 ameliyat sonrasında kemik bütünlüğü sağlandı. Bacağı mikroplardan temizlenerek kemik bütünlüğü sağlandı. Hastamız yere basabilecek, yürüyebilecek hale geldi.”

Bacaktaki kemiklerde dışarıdan tespit ettikleri bir sistem kullandıklarını dile getiren Doç. Dr. Erkam Kömürcü, “Sağlam dokuyu ana kemikten ayırarak dışardan eklediğimiz sistem sayesinde kaydırma yöntemiyle yukarıdaki sağlam kemiği, aşağıdaki sağlam kemiğe doğru günde bir milim ilerlettik. 2 ay içinde yukarıdaki kemiği aşağıdaki kemiğe ulaştırdık. Daha sonra kemiğin olgunlaşmasını bekledik. Hastamız artık yürüyecek hale geldi” şeklinde konuştu.

Kaynak: https://www.dha.com.tr/saglikyasam/kesilecek-bacagi-9-santimetre-uzatip-kurtardilar/haber-1756085

İçeriği Gör

Ayak şişliği kalp ve böbrek hastalıklarının belirtisi olabilir

Ayak ve ayak bilekleri, yükümüzü taşıyan önemli uzuvlar arasında görülüyor. Ayak bileği üst üste iki eklemin bulunduğu bir yapı olduğu için eklem hem yukarı ve aşağı hem de iç ve dış yanlara hareket edebiliyor. Büyük yük taşıyan ayak ve ayak bileklerimiz, iç ve dış yanından kuvvetli bağlar ile desteklenip, ayağı oluşturan kemikleri birbirine bağlayan birçok bağ ve eklemden oluşuyor. Üzerinde 20’den fazla kemik bulunan ayaklar, vücuttaki kemiklerin yaklaşık 4’te 1’ini oluşturuyor. Bu, kemiklerin bir arada düzenli hareket etmesini, birbiriyle uyumlu çalışan organize tendon ve bağ yapısı sağlıyor.

ORTAYA ÇIKMA ŞEKLİ ÖNEMLİ

Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre, ayağın bu kompleks yapısındaki herhangi bir bozukluk, bu bölgede; ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa’dan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkam Kömürcü, “Ayak ve ayak bileğindeki şişlik ve ağrı, bu bölgedeki kas iskelet sistemi ve damarlara ait hastalıklara bağlı gelişen semptomlar olduğu gibi sistemik bir hastalığın belirtisi de olabilir”diyor. Şişliğin ortaya çıkma şekli, karakteri, yaygınlığı ve şişliğe eşlik eden bulgular, tanı ve tedavide önemli parametreler olarak görülüyor. İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa’dan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkam Kömürcü, ciddiye alınmayan ve ‘kendiliğinden geçer’ diye hekime başvurmakta gecikilen ‘ayak ve ayak bileği şişlikleri’ konusunda bilgiler verdi.

AYAK VE AYAK DIŞI NEDENLER

Ayaktaki ağrı ve şişlik iki kısımda inceleniyor;

1: Ayak dışı nedenler: 

*Kalp, karaciğer ve böbrek hastalıkları gibi dahili hastalıklar

*Lenf damarı ve toplardamar yetmezliğine bağlı rahatsızlıklar

*Damar tıkanıklığına bağlı dolaşım bozuklukları

*Kullanılan ilaçlara bağlı yan etkiler

*Alerjik hastalıklar

*Romatolojik ve hormon bozukluklarına bağlı hastalıklar

*Enfeksiyon hastalıkları gibi durumlarda ayak ve ayak bileklerinde şişlik olabilir.

2: Ayak kaynaklı nedenler: Ayağı oluşturan kemik, kas, kıkırdak ve sinir gibi yapılardan kaynaklanan hastalıklara bağlı şişlikler:

*Topuk ağrıları, topuk dikeni, plantar fasiit

*Nasırlar ve tırnak batması

*Hallux valgus (başparmak eğilmesi)

*Ayak ve ayak bileği kireçlenmeleri

*Kas, tendon bağ yaralanmaları, sinir sıkışmaları

*Çocuklarda ayak sorunları, düz tabanlık, çarpık ayaklar,

*Topuk ve parmak kemiklerindeki şekil bozuklukları

*Spor yaralanmaları ve ayak-ayak bileği burkulmaları

VÜCUDUN YARDIM ÇIĞLIĞINA KULAK VERİN

Ayak şişlik ve ağrılarında nedenin nereden kaynaklandığına dair ipuçlarının hekim tarafından araştırılması, sorunun doğru teşhis edilmesi ve tedavisi gerekiyor. Ayak ve bilekte meydana gelen rahatsızlıklarda etkenin bulunması, tedavi stratejilerinin buna göre belirlenip uygulanması çok önemli görülüyor. Bu noktada; ağrı, şişlik ve şekil bozukluğu gibi bulguların vücuda uyarı anlamına geldiğinin unutulmaması gerekiyor. Bu uyarının dikkate alınması, yardım çığlığına kulak verilmesi ve uzman bir hekime muayene olunması  sayesinde bu sorunlardan kurtulmak mümkün hale gelebiliyor.

Kaynak: https://www.haberturk.com/ayak-sisligi-kalp-ve-bobrek-hastaliklarinin-belirtisi-olabilir-2500286

 

İçeriği Gör